13 Ekim 2011 Perşembe

Masala Cafe by Çağın Aldağ

Ankara’nın Çankaya semtinde, siyasi zevklerin hakim olduğu mekanlar olsa da, birçok elçilik dolayısıyla oldukça renkli mekanlara rastlamak mümkündür. Turistik gözüken ve elçiliklerde çalışan yabancılara yönelik hizmet veren bu mekanlar genellikle elçiliklerin temsil ettikleri ülkelerin yemeklerini bizlerle buluşturuyor.
Her zaman baharatlarıyla ilgimi çeken Pakistan mutfağı için de adresimiz Masala Cafe. Benim kadar lezzet düşkünü ve bir o kadar da bu işlerden anlayan bir Adana’lı ve bir de Antakya’dan gelen bir arkadaşımla Masala Cafe’deyiz.





Masala Cafe adını ‘Garam Masala’dan alıyor. Garam Masala, kimyon, tarçın, karanfil, kişniş, karabiber ağırlıklı bir baharat karışımıdır. Hint usulü bu baharat genellikle Endonezya yöresinde kullanılıyormuş.
Saat 14.00 gibi mekana gittiğimizde yemekler bitmiş herkes gitmişçesine bir atmosfer var. Meğerse, saat 12.00-13.30 arası öğle arasına çıkan çalışanlar için açık büfe hizmeti sunuluyormuş. Açık büfe Pakistan yemekleri! Ancak tabiki açık büfede pek de fazla bir şey kalmamıştı.
Gazete şeklinde bir menü geliyor –bu sizde kalabiliyor-. Bir sürü değişik isimli tavuk veya kuzu yemeği ile karşı karşıyayız. Baharatlı hepsi, kimisi çok tatlı, kimisi acı, ekşi… 3 kişiyiz ve üçümüzde değişik tatlar denemek istiyoruz. 3 farklı yemek istedik paylaşmak üzere. Bu arada öncesinde aperatif olarak baharatlı nohut ve özel sosuyla beraber servis edilen kızartmalar sunuluyor.




Menüde ki çoğu ismi anlamasanız da, altlarındaki açıklamalar ne yiyeceğinize ışık tutacaktır. Biz de öncesinde ‘Keema Samosa’ sipariş ediyoruz. Keema Samosa, kişniş ve kıymalı bir börek. Özelliği, şişkin ve içinin oldukça dolu olması. Keema Samosa’dan sonra ana yemekleri sipariş ediyoruz. 3 farklı seçenekli siparişimiz makhani, madrazi.. ve adını hatırlayamadığım bu seçenekleri tavuk olarak tercih ediyoruz. Sipariş sırasında acı durumu soruluyor. Üçümüzde acıyı çok sevmemize rağmen Hint, Pakistan yemeklerinin acılarını göze alamıyoruz ve orta acılı seçiyoruz.
Yemekler Pakistan pilavı ve haşlanmış patates ile havuç ile servis ediliyor. Üzerleri sosla kaplanmış üç farklı tavuk yemeği.. Tek tek tadına varıyoruz. Tatlı olan fazla tatlı geliyor. Ekşili seçeneğimiz ise biraz tatsız. En çok daha acı ve domatesli soğanlı tavuğu beğeniyoruz. Buraya önceden gelen arkadaşım servisin bu şekilde yapılmadığını, bakır kaplarda yemeklerin geldiğini ve porsiyonların daha büyük olduğunu söyledi. Fakat öğle yemeğinden sonra gelmemiz şanssız bir tesadüf olabilir. Garsona sorduğumuzda bakır kapların akşamları servis edildiğini öğreniyoruz. Kısacası akşamda gitmekte fayda var.




Körinin eksik olmadığı bu tavuklar gerçekten değişik lezzetlere sahip. Orijinallerine yakın mıdır bilemem ama Ankara’da değişik tatlara sahip oldukları kesin. Fakat unutulmamalı ki çok doyurmuyorlar. Fiyatlar ise tavuk/kuzu seçenekli ana yemeklerde 12-18 TL arası değişiyor.
Bir dahakine akşam gelmeyi kararlaştırarak Masala’dan Sushico’ya geçiyoruz doymak üzere. Pakistan’dan uzakdoğu’ya.. Sushico ve Uzakdoğu yemekleri de çok yakında.
Fiyat ***** Servis **** Sunum**Lezzet***Mekan***
Adres: Paris Caddesi Şili Meydanı No:49/E Çankaya / Ankara
Telefon: 0 312 428 60 60

9 Ekim 2011 Pazar

Bizim Kebapçı - Süleyman Ustanın Yeri

İnsan uzun zamandır yazmayınca nereden başlayacağını bilemiyor maalesef… Hele de yazmamanın sebebi yememekten ziyade vakit ayıramamak olunca damağınızda hissettiklerinizi yazmak üzere akılda tutmak daha da bir zorlaşıyor…
Yaz boyu tattığımız lezzetlerden ve gezdiğimiz mekanlardan hangisini yazarak geri dönmeli diye düşünürken, geçtiğimiz hafta içi birakşam İlke ile birlikte akşam yemeği yememek üzere verdiğimiz kararı son anda bozmamız ve kendimizi Bizim Kebapçı da bulmamız ile bu yazının rotası da değişti birdenbire…
Olması gereken de bu idi aslında… Çünkü bu blogu insanlara rafine mekanlardan ziyade, lezzet kaçamakları yapabilecekleri alternatif mekanları tanıtmak amacıyla oluşturmuştum …
Bizim Kebapçı, gerçekten de adı gibi bizim kebapçı, İlke ile ilk zamanlarımızda sıklıkla gittiğimiz, sonrasında hala pas geçmediğimiz, sıklıkla uğradığımız bir mekan… Aç kaldığımızda aklımıza ilk gelen yerlerden biri…
Antakya’ya bağlı, hemen hemen herkes tarafından bilinen beldemiz HARBİYE’deki onlarca kebapçıdan biri. Harbiye, lokantaları ve dürümcüleri ile ülkemizin bir çok yerinde bilinen, tanınan bir yöre… Özellikle İstanbul’da bir çok dürümcü ve kebapçıda Harbiye Usulü Döner, Harbiye Dürümü, Harbiye Usulü Tavuk gibi ifadelerle karşılaşmış olmanız muhtemeldir. Gerçekten de aynı malzemeyi kullanarak yapılan dürümü ya da tavuğu Harbiye de yemek ile başka bir yerde yemek arasındaki farkın gerekçesini anlamak çok güç bilmeyen için..






Kebapçı, deyince aklınıza porselen tabaklarla, gümüş çatal bıçaklarla yeyeceğiniz günümüzün trend kebapçıları gelmesin lütfen, zira burada size vaad edilen hijyenik bir ortamda yeyebileceğiniz enfes bir dürüm. Burada Adana, Urfa, Sebzeli, Beyti, Patlıcan ve benzerleri gibi isimlendirmeler yok… Burada KEBAP var, gerçek kebap.. Kıyma, Kuşbaşı, Acılı, Acısız gerçek Antakya Kebabı.. Sırf yağlı koyun etinden yapılan, yediğinizde midenizi allak bullak eden, yemeden bile kokusundan ağırlaştıran kebaplarla alakası dahi olmayan bir kebaptan söz ediyorum.






Karşılanmanız ile masaya gelen salata ( içeriği mevsimine göre değişiyor ), zerzevat ( Antakya’da kebabın olmazsa olmazı bol maydonoz, soğan, sumak ve azıcık salça ile yapılan bir salata ) ve turşu ile başlıyorsunuz yemeğe ve bunlar için herhangi bir ücret talep edilmiyor. Hemen dürümünüzü sipariş ediyorsunuz, çok kısa bir sürede o da kocaman bir ısırık almanız için parmaklarınızın arasında oluyor. Dürümünüzü soğansız istediyseniz soğansız bir zerzevat, bir şiş kebap ( kıyma ya da kuşbaşı ) pişmiş domates, acılı istediyseniz közlenmiş biber, zeytin yağı ve biber salçası ile soslanmış incecik lavaşa sarılıyor ve size servis ediliyor. Bir kez bu dürümü yiyenlerin bundan sonra Antakya dışında yediklerine ne isim verecekleri gerçekten bir muamma…







Unsurların hepsi ayrı ayrı ana lezzeti oluşturan bir parça, herhangi birindeki bir kusur bütüne yansıyor, kalın ve pişmemiş bir lavaş ( bu arada bu ekmeğin Antakya’daki adı Kebap Ekmeği ) acımayan acıtmayan bir közlenmiş biber, yanlış bir biber salçası en az et kadar uyumunu bozabiliyor dürümün.
Bu arada seçenekleriniz sadece kıyma ve kuşbaşı kebap ile sınırlı değil, isterseniz tavuk, isterseniz ciğer ve hatta tüm diğer sakatatları da sunabiliyorlar, ama Harbiye ve dürüm deyince size sunulan şey bunlar değil.
Her şey gözünüzün önünde oluyor ve bitiyor, usta siparişinizi tezgahta hazırlarken, hemen arkasında ki mangalda köz köz olmuş kömürler sıranın onlara gelmesini bekliyorlar. Arkadaşlar candan ve çok sıcak.. Bir gideni bir daha unutmuyorlar ve bir sonraki gidişinizde evinize gelmiş gibi karşılanıyorsunuz. Servis hızlı ve temiz, geç saatlere kadar da sürüyor. Fiyatlar çok makul, bir kişilik dürüm için ödeyeceğiniz tutar sadece 6 TL.
Burada yaşayan herkesin Harbiye’de bir dürümcüye takıldığı varsayımdan hareketle, bazı arkadaşlarımın tercih ettiği diğer dürüm – kebapçıları da denemiş biri olarak size tavsiye edebileceğim tek yer Bizim Kebapçı – Süleyman Ustanın Yeri…
Önümüzdeki günlerde yepyeni alternatif lezzet duraklarında buluşmak üzere..
Sevgiler…
Volkan…
Çağlayan Mah. Ürgen Cad.
Harbiye / Antakya

1 Ekim 2011 Cumartesi

Burger Story by Çağın Aldağ

Öncelikle uzun bir aradan sonra yeniden merhaba. Oldukça yoğun günlerden dolayı aksayan yazıları zaman buldukça yeniden göreceksiniz.
Son zamanlarda et ve kasap konseptli mekanların ününden geçtiğimiz yazılarda bahsetmiştim. Bugün de, yine kaliteli etten bahsedeceğim ama yalnızca hamburger halinden. Benim gibi ananası çok seviyorsanız -hele ki ananasların yemeklere verdiği tadı- kesinlikle devamını okuyun.
Buger Story şimdilerde Panora şubesini açıyor. Adı üzerinde olduğu gibi yalnızca ‘burger’ üzerine çalışıyor.
İlk olarak ambiyans çok ilgi çekici. Ama tipik bir Amerikan tarzı hakim, koskocaman bir menü..
Başkangıçlar olarak çıtır tavuk, falafel, sigara böreği gibi seçenekler var. Falafel çok küçük bir porsiyonla servis edilmesine rağmen çıtır tavuklar oldukça doyurucu. Başlangıç olarak salata veya çorba tercih edenler için de, yalnızca brokoli çorbası ve 4 çeşit salata var. Mercimekli salata, Falafel salatası, Karamelize soğan salatası ve son olarak Burger Story salatası. Hiçbirini denemediğim için bir yorum yapamayacağım.
Burgerler kısmında ise %100 dana etli, istediğiniz gibi pişirilen ve oldukça dolgun etlere sahip burgerler var. Benim tercihim her zaman ananas ve guacamole soslu orta pişmiş burger. Harika bir tat. Yanında koca bir sepet zigzaglar şeklinde orta kızarmış çıtır çıtır patatesler geliyor. Ve tabiki hangi sosu isterseniz önünüzde. Hardal, acılı hardal, BBQ, acı sos… Bu hamburgerlerin fiyatı 16.50TL. Burgerler genel olarak 14TL ile 17.50TL fiyatları arasında.
Eğer %100 dana eti tercih etmezseniz tavuk severler içinde 3 çeşit burgeri var. Normal tavuk, tavuk&cheese ve teriyaki tavuk burger. Ayrıca başta dikkati çeken Amerikan havası menüde ki hotdogları ve milkshakeleri görmemizle beraber somutluk kazanıyor. Amerika’da burger ve milkshake tüketimi konusunda bir kültür var. Hamburgerle beraber veya sonrasında milkshake içiyorlar. Ancak buradaki milkshake tabiki fastfood restoranlarında olanlardan değil.
En büyük tavsiyem, harika bir burgerden sonra tropik veya brownie’li milkshakeleri içmeniz. Milkshakeler ise 9 TL ile 11.50 TL arasında değişiyor.
Ankara Kentpark’a gelip burada yemek yemeden dönmeyin derim. Fastfood’un en lezzetli hallerinden biri.
Adres: Eskişehir yolu 7. KM Kentpark AVM Zemin kat No:16449A Çankaya ANKARA
Telefon: 0 312 219 93 33